27.4.08

Sivilcesiz Güzellik

Yüzünüzde beliren bu küçük noktacıklar sinir bozucu değil mi? Ergenlik çağı da geçti, peki neden hala oradalar? Yağ bezelerinin fazla çalışmasından, hormon veya metabolizma bozukluklarından kaynaklanan en küçük çıbanlardır sivilceler. En sık yüzde, alında, sırtta, göğüste ve omuzlarda oluşurlar. Estetik görünümün geçici olarak bozulmasına neden olabilecekleri gibi, şiddetli olan lezyonlar nedbeleşerek iyileştiklerinde kalıcı izler de bırakabilirler. Sivilceler Hakkında Yanlışlar ve Doğrular "Bazı besinler bende sivilce yapıyor":
• Besinler ve akne üzerine yıllarca süren çalışmalar sonunda herhangi bir besinin akneye sebep olduğu görülmedi. Ne çikolata akne yapar, ne yağlı yemekler ne de süt. Eğer öyle olmuş olsaydı o besinlerden yemeyerek insanlar sivilcelerinden kolayca kurtulurlardı. Oysa gerçek öyle değil. • Beslenme şeklinizi değiştirerek sivilcelerden kurtulamazsınız, kurtulan da görülmedi. Sivilcelerden ancak sivilce tedavisiyle kurtulabilirsiniz.
"Stres sivilce yapar":
• Stres sivilcelere yol açmaz. O yüzden stresten kurtularak sivilcelerin geçmesini beklemek boşuna. Dahası stresli insanların kullandığı bir takım ilaçlar yan etki olarak sivilce yapar.
• Stres, cilt yüzeyine daha fazla sebum salgılanmasına neden olarak belki dolaylı olarak mevcut sivilceleri arttırabilir ancak hiç yoktan sivilce varetmez. Stressiz olduğu bilinen kimselerde de sivilce çıkabilir. Sivilcenin tedavisi başka türlü, stresin tedavisi başka türlüdür. "Güneşışığı sivilcelere iyi gelir": Hayır
• Sadece yüzünüz biraz daha bronzlaşacağı için sivilceler daha az dikkat çeker. Güneş ışığı birkaç sivilceyi kurutsa bile yenilerinin gelmesini engelleyemez, epidermise(cilt üstü tabakası) zarar verebilir ve ilerleyen safhalarda sivilceler artabilir.
• Güneş ışığına maruz kalmak ciltte erken yaşlanma ve yanıklara neden olabilir. Güneşe çıkmadan önce koruyuculuk katsayısı en az 15 olan koruyucu losyonlar kullanmanızı tavsiye ederiz. Sivilceleriniz içinse sivilce tedavisi görmekte fayda var. "Sivilcelerimi zaman zaman patlatıyorum": Sakın!
• Sivilcelerinizi patlatmakla mikroplara davetiye çıkarırsınız ve eğer enfeksiyon kaparsanız yüzünüzde ömür boyu geçmeyecek kalıcı yaralar meydana gelebilir.
• Siyah noktaları(komedonları) da sıkmamak gerekir. "Sivilceler yaş ilerledikçe geçer": Tam böyle değil!
• Sivilceler ileri yaş grubunda daha az görülür. Ancak sivilcelerden büyüyerek kurtulunmaz. Bazı kimselerde sivilcelerin neden olduğu kalıcı yaralar vardır. Tedavi edilebilecek bir hastalığı tedavisiz bırakmamak ve kalıcı yara riskinden mümkün olduğu kadar erken kurtulmak gerekir.
• 20-44 yaş arası insanların yüzde yetmiş beşinde akne görülmezken geriye kalan yüzde 25'inde akne mevcuttur. Bazı hanımların adet dönemleri boyunca değişen hormon dengeleri sivilcelere neden olabilir. Doğum kontrol hapları sivilce yapabilir. Hamilelikte de sivilce görülebilir.


TIRNAK BAKIMI
Sağlıklı ve bakımlı tırnaklar çok çekici olabilir. Tırnak lar aynı zamanda kişinin sağlığını ve alışkanlıklarını da yansıtır. Kadınlar erkeklerden daha çok tırnaklarına özen göstermekte ve tırnaklarının en iyi durumda olmaları için epey zaman ve para harcamaktadırlar.
Estetik açıdan göze güzel görünmelerinin yanısıra tırnaklar aynı zamanda önemli görevler de üstlenirler. Tırnak larınız herhangi bir cismi alıp kaldırmamıza yardımcı olurlar.
Tırnak lar parmaklardaki yaşayan hücreler tarafından oluşturulur. Tırnak lar öncelikle keratin olarak adlandırılan deri ve saçta da bulunan sertleşmiş bir proteinden oluşur. Tırnak bir dizi kısımdan oluşur:
Tırnak plağı: tırnağın görünür kısmı
Tırnak yatağı: tırnak plağı altındaki deri
Matriks: kütikül (cuticle) altındaki tırnağın büyümesinin yer aldığı gizli bölge
Lunula: matriksin beyaz ve yarım ay şeklindeki tırnak köküne yakın kısmı
Kütikül: plağın üzerine taşan ve tırnak kökünü kaplayan doku
Tırnak foldları: tırnağı serbest her 3 kenarı boyunca destekleyen deri foldları
Tırnak lar da kıl gibi matriksten gelişirler. Yaşlanan hücreler dışarıya doğru uzar ve yerini yeni hücreler alır. Tırnak için ortalama günlük büyüme 0,1mmdir.
El tırnak ları ayak tırnak larından daha hızlı uzarlar. Yazın kıştan daha hızlı uzarlar. Bir kişinin dominant elindeki tırnaklar daha hızlı uzarlar. Erkeklerin tırnak ları hamilelik dışında kadınlarınkinden daha hızlı uzar.

20.4.08

Göz Altı Morlukları

Göz altında kronik bir şekilde morluk ve halka oluşmasının başlıca nedeni bu bölgedeki ince, kılcal damarlarla ilgili sorunlar. Ayrıca yorgunluk ve uykusuzluk, güneş ışınları, alerjiler, bazı ilaçların uzun süre kullanılması da dönemsel olarak sorunu ağırlaştıran etkenler. Kronik göz altı morluklarıyla baş etmenin en iyi yolu buna özel üretilmiş kozmetik ürünlerden faydalanmak. Dönemsel sorunlardaysa, sorununun kaynağıyla savaşmak en akıllıca olanı.
1. Kılcal damarların kan sızdırması
Yapılan dermatolojik araştırmaların birçoğu gösteriyor ki; siyah halkalar göz çukurlarındaki kılcal damarların içinde yer alan hemoglobinin oksidasyonuna bağlı. Başka bir deyişle göz çukurundaki kılcal damarlar, kanı sızdırarak sızan kanın oksijene maruz kalmasına yol açıyorlar. Bu sızıntıyla meydana gelen oksidasyon göz çevresinin mor hatta siyah renge bürünmesine neden oluyor.
2. Güneş ışınlarına maruz kalma
Özellikle koyu tenli kişilerin yaz aylarında, koruyucu kullanmadan güneş ışınlarına maruz kalmaları göz altlarında hiper pigmentasyon denilen durumun olmasına yol açıyor. Yani göz altlarında fazla miktarda melanin pigmenti salgılanıyor, bölge koyu renkli bir hal alıyor.
3. Alerjiler, astım ve egzama
Gözlerinizin kaşınmasına ve sulanmasına neden olan tüm durumlar, göz altlarında da halkalar belirmesine yol açabiliyor. Alerjiler, astım ve egzama gibi hastalıklar nedeniyle gözlerinde problem yaşayan kişiler genellikle bunların devamında gözaltı halkalarından da şikayetçi oluyor.
4. İlaç kullanma
Bazı ilaçların uzun süre kullanılması, damarların genişlemesine neden olabiliyor. İnce gözaltı cildinin altındaki damarların genişlemesi de, bu bölgenin koyu renkli görünmesine yol açabiliyor.
5. Dengesiz beslenme
Dengesiz ve eksik beslenme, yeterli vitamin ve mineral alınmamasına bu da göz altlarında renk değişikliğine yol açabiliyor.
6. Yorgunluk, uykusuzluk
Uykusuzluk ve yorgunluk, tüm yüzün daha soluk görünmesine neden oluyor. Bu da tabii ki, gözaltındaki halkaların daha belirginleşmesine yol açıyor. Ancak yorgunluğun ve uykusuzluğun yol açtığı bu durum geçici.
7. Yaşlanma
Göz altlarında morluk ve halkalar bulunan kişilerin bu sorunu, çoğu zaman yaşla birlikte daha ciddi bir hal alıyor. Bu bölgedeki, pigmentasyon lekeleri, kırışıklar ve torbalanmalar da morluk ve halkaları belirginleştiriyor.

15.4.08

"Yazın Karşılaşılan Cilt Sorunları"

Yazın görülen cilt sorunları:İsilik, güneş yanıkları, böcek sokmaları, havuzdan bulaşabilen cilt hastalıkları gibi yaz aylarında çocuklarda sık görülen hastalıkların belirtileri:Güneşli yaz günleri ile birlikte özellikle hassas cilde sahip çocuklarda cilt problemlerinde artış meydana gelir.
İsilik, güneş yanıkları, böcek sokmaları, havuzdan bulaşabilen cilt hastalıkları gibi yaz aylarında çocuklarda sık görülen hastalıkların belirtileri, tedavi ve önleme yöntemlerini biliyor musunuz?
İsilikYaz mevsiminde hassas cilde sahip çocuklarda sık ortaya çıkan şikayetlerin başında isilik gelir. Özellikle yaz aylarında kaşıntılı ve kabarık bir deri döküntüsü ile kendini belli eder. Ter bezlerinin tıkanıklığı sonucu oluşur. Ortam ne kadar nemliyse, belirtiler de o kadar ağırdır. Kaşıntı sonucu deride açılmalar olursa, ikincil enfeksiyonlar gelişebilir.

Alınacak önlemler :Pamuklu giysiler giyilmesi, sık banyo yapılması ve derinin mümkün olduğunca havalandırılması gerekir. Ağır olgularda doktor tavsiyesine göre ilaç da kullanılabilir.

Güneş ışınlarının direkt etkisi ile oluşan yanıklarGüneş ışınları hafif ve orta derecede yanıklara neden olabileceği gibi, güneş ışınlarına aşırı maruz kalma ve ortaya çıkan bu zedelenmeler, ileri dönemde cilt kanseri için risk oluşturmaktadır.

Güneş ışınları; ciltte kuruma, kızarıklık ve hafif şişliğin görüldüğü birinci derece yanıkların yanı sıra, zaman zaman "bül" denen içi sıvı dolu keseciklerin ortaya çıktığı ciddi yanıklara da neden olabilir. Orta dereceli güneş yanıkları bu duruma örnektir.Hafif yüzeysel yanıklarda cildi soğutmak ve ağrı kesici ilaçlar almak yeterli olurken, ciddi yanıklarda bir sağlık kuruluşuna başvurmak faydalı olacaktır.

Bazı çocuklarda güneş ışınlarına karşı alerjik tepkiler de gelişebilir. Farklı şekillerde ortaya çıkabilen bu reaksiyonlar; kızarıklık, kabarıklık, kaşıntı; su kabarcıkları veya sadece kırmızı lekeler şeklinde olabilir. Bazı bitkiler (deriye temas sonrası), parfümler, deriye sürülen ilaçlar, güneş ürünleri, ağızdan alınan bazı ilaçlar da güneş alerjilerine sebep olabilirler.

Alınacak önlemler
Güneş ışınlarının yoğun olduğu 10:00-16:00 saatlerinde çocuklar güneşten uzak durmalı, bol sıvı gıda alımına özen gösterilmelidir.

6 aydan küçük bebeklerin güneş ışığına direk maruz kalmaması önerilir.• Bebeğe ince giysiler giydirilmeli, şapka takılmalıdır.

• Açıkta kalan el ve yüz gibi bölgelere 15 korumalı içeren losyonlar az miktarda sürülmelidir. • Daha büyük çocukların da şapka kullanması uygundur.

• Çocuğun cilt tonuna göre 40 korumalı ve üstü losyonlar tercih edilebilir. Bu losyonların güneşe çıkmadan 30 dakika kadar önce vücuda sürülmesi, 2 saatte bir ya da yüzme sonrası yenilenmesi önerilir.

• 15 dakikadan daha uzun süre güneş altında kalmamaları uygundur.

• Sinek ve böcek sokmalarına bağlı gelişen cilt lezyonları.Sinek ısırmaları ve böcek sokmalarına bağlı ciltte kaşıntılı kızarıklıklar ortaya çıkabilir.
Tedavide kaşıntı giderici jel ve kremlerin kullanılması uygundur. Kaşıntılı bölgelerde iyileşmede gecikme, açık yara oluşması ya da bölgenin enfeksiyon kapması halinde bir doktora danışılmalıdır.

Alınacak Önlemler
• Pencereler tül storlarla kaplanılıp, beşikler için cibinlikler kullanılabilir. Sprey şeklinde böcek öldürücü kimyasalların kullanılması zararlı olabilir.

• Havuzlardan bulaşabilen cilt hastalıklarıBu hastalıkların başında cildin yüzeysel mantar enfeksiyonları gelir. "Konjonktivit" denilen göz iltihabı da havuzlarda bulaşabilen bir enfeksiyon hastalığıdır.
• Mantar enfeksiyonları karşısında bir hekimden yardım alınmalıdır.

• Önlem olarak ortak kullanılan eşyalar (havlu vb) çocuklar için kullanılmamalı ve cildin kuru tutulmasına özen gösterilmelidir.

• Lokal uygulanan antibiyotikli göz damlaları ile konjonktivit denilen göz iltihabı tedavi edilebilir.

4.4.08

CİLT BAKIMI-CİLDİMİZ VE VİTAMİNLER

Vitaminlerin cilde faydası uzun süredir bilinen bir gerçek. Vitamin eksikliği cildin cansız, kuru veya fazla yağlı olmasına neden olabilir. Cilt sağlığını korumak için A, E, C, D Vitaminleri gibi vitaminlere ihtiyaç duyar.E ve C Vitaminleri en basit antioksidan türleridir. Antioksidanlar sayesinde cilt kendini güneş ışınları ve çevre kirliliği gibi etkenlerden korur. C vitamini ise cildin kendini tedavi etmesi için gereklidir. Cildiniz ve Vitaminler konusunda daha geniş ve yararlı bilgiler için dosyamızın konularına göz atın , yararını göreceksiniz...

Beslenme, cilt bakımı ve vitaminler
Gazetelerde sağlıklı cilt ya da cilde sağlığını kavuşturma konusunda sayısız yorum ve makale okuyoruz. Sağlıklı cilt, yeterli şekilde nemlendirilmiş sağlıklı bir epiderm ile birlikte dengeli beslenme ve güneş ışınlarından korunmakla mümkün olur.

Yorgun, stresli ve yanlış beslenen kişilerin cildi bunu hemen yansıtır. Günlük vitamin kullanımının yararı senelerden beri biliniyor; ancak sağlıklı beslenme ile cilt sağlığı arasındaki bağlantı ancak son senelerde dikkate alınmaya başlandı. Vitaminlerin antioksidan etkileri cilde doğrudan uygulanan ürünlerle senelerdir kullanılıyor. Ama sindirim yoluyla alınan vitaminlerin yararına yakın zamana kadar önem verilmemişti. Yapılan araştırmalar belli vitamin ve minerallerin sindirim yoluyla alındığında cilt, güzellik ve bir kadının genel sağlığı için faydaları olduğunu kanıtlamıştır.

Dolayısıyla güzel ve sağlıklı bir cildin sırrı, her şeyden önce doğru, dengeli bir beslenme ile birlikte gerekli vitaminlerin takviyesiyle sağlanabilir.
Sigara ve cildiniz
Sigaradan uzak durmak akıllıca bir hareket olacaktır. Sayısız zararının yanı sıra cilde de zararı büyüktür. Sigara dumanı ve katran cildin ihtiyacı olan oksijeni almasına ve besin emilimine mani olarak kuru ve cansız görünmesine neden olur. Ayrıca sigara tüketimi zararlı serbest radikallerin oluşmasına sebep olarak ciltteki kolajen ve elastin liflerini zayıflatarak cildin zamansız yaşlanmasına neden olur.

Sigara içiyorsanız cildinizin sağlığı açısından vitamin kullanımına daha da fazla önem vermeniz gerekecektir. Çünkü sigaranın cildinize verdiği zararları azaltmak ancak vitamin katkısıyla mümkün olabilir.

Vitaminleri karışıma dahil etmek
Günlük vitamin ihtiyacını karşılamak için her gün multi-vitamin almak ve/veya bolca meyve,sebze tüketmek tek yol değil: artık nemlendiriciler ve bakım kremleri gibi kozmetik ürünlerinin çoğunun içeriğinde cilt sağlığına faydalı olan vitaminler kullanılıyor.
Çarpıcı bir istatistik:
1991 senesinden günümüze içeriğinde vitamin bulunduran ürünlerin sayısı 3 misli artmış durumda. Ancak dikkate alınması gereken önemli bir nokta var. Bu ürünleri kullanan tüketicilerin hangi faydayı sağlamak için hangi vitaminin kullanılması gerektiğini bilmesi gerekiyor.
Örneğin amaç kırışıkları azaltmak mı, akneden kurtulmak mı? Amaca göre seçilecek kozmetik ürününün doğru olması önemli.
A vitamini ve beta karotenler, sarı, turuncu ve yeşil renkli sebzeler, yumurta akı, ciğer, tereyağı ve balık yağlarında bulunur ve yaşlanmayı geciktirici etkileri için kullanılır.

C Vitamini, antioksidan etkileri ve yara tedavisindeki etkileriyle önemlidir. Yüzeysel olarak kullanıldığında ince çizgi ve kırışıkların yok edilmesinde yardımcı olduğu gibi güneş yanıklarının tedavisinde de kullanılır.

E Vitamini, bir antioksidandır ve cilt üzerinde iltihap giderici etkileri vardır. Yüzeysel olarak uygulandığında cildin nemlenmesine yardımcı olur, yumuşaklık ve pürüzsüzlük sağlar.

B Vitamini türlerinden olan Niasin'in bir türü olan Niasinamit uzmanlar tarafından yıldızı parlamaya başlamış bir vitamin olarak gösterilmekte. Akne tedavisinde inanılmaz etkileri saptandığı gibi anti tümör karakteristikleri ve cilt kanseri tedavisindeki başarıları da var.
Vitaminler konusunda yapılan araştırmalar tüm hızıyla devam ediyor.

Gelecek yıllarda vitaminlerin daha birçok faydalarından yararlanacağımız da bir gerçek. Şimdilik bilinçli olmak ve vücudumuza gereken miktarda vitamini sağlamaya devam etmek için sağlıklı ve dengeli beslenmek; yüzeysel kullanımda da amaca yönelik bilinçli seçimler yapmak en doğrusu olacaktır.